Mimari yapıların iç ve dış yüzeylerindeki sırlı ve sırsız kaplama elemanları, günlük yaşama ilişkin kullanım eşyaları ve fonksiyonel olmayan seramik objeler bu grup başlığı altında toplanır. Çini adı altında değerlendirilen kuvars oranı yüksek ve açık renkli kilden, sır altı ve sır üstü teknikleriyle üretilen kaplama elemanları ve günlük kullanıma yönelik objeler de, bu başlık altında değerlendirilir.

Seramik; metal ve metal alaşımları dışında kalan tüm anorganik maddelerin oluşturduğu bileşimlerinin şekillendirilmesi, dayanıklılık kazanana kadar pişirilmesi bilim ve teknolojisidir. İlk seramik üretimlerden günümüze değin seramik terminolojisi; üretim amaçları ve üretim yöntemlerinin çeşitliliği nedeniyle geniş bir alana yayılmakta, el sanatları, sanat, bilim, teknoloji alanlarında yer almaktadır. Seramik sanatı, tarih öncesi çağlarda başlayan ilk üretimlerinden günümüze, üretim yöntemleri, üretim amaçları ve taşıdıkları kültür boyutu ile varlığını, gelişerek sürdürmektedir. Bu gelişim süreci içerisinde, evrensel ve lokal özellikleri de, yapısında taşımıştır.

Seramik sanatı, çömlekçilik, çinicilik, tuğla ve kiremit üretimi olarak gruplandırılabilir. Çömlekçilik; çömlekçi çarkı, basit tezgah veya elle şekillendirilen kapların üretimini, çinicilik; geleneksel motiflerin dekoratif eşya ve duvar karolarında gösterilen, seramik sır altı, sır üstü dekor uygulamalarını, tuğla ve kiremit; elle, kalıplarla şekillendirilen yapı malzemelerini ifade etmektedir. Çömlekçilik ve çinicilik el sanatı ülkemizde bugünde varlığını korumakta, belirli merkezlerde üretimlerini sürdürmektedirler. Tuğla ve kiremit üretimi günümüzde endüstriyel şekillendirme yöntemleri ve araçları ile üretilmektedir.

Osmanlı Seramik sanatının bilinen üç üretim merkezi, İznik, Kütahya ve Çanakkale’dir. İznik ve Kütahya’da geleneksel seramik üretimi sürdürülmekte, Çanakkale’de geleneksel üretim yöntemleri ile üretilen seramikler ise görsel olarak geleneksel Çanakkale seramiklerini yansıtmamaktadır. Çömlekçilik sanatına, Türkiye’nin seramik malzemenin uygun olduğu hemen her ilinde rastlanmaktadır. Avanos, Kınık, Menemen, Karacasu Çömlekçilik sanatında sürekli ve yoğun üretim yapan merkezlerdir.

Seramik Sanatı- Medeniyetlerini yaratırken insanoğlu önce suyu kullandı, sonra toprağı, sonrada ateşi.En eski insanlarının izlerinin olduğu Anadolu’da insanın beyni, yaratıcılığı, ve yeteneği 8000 yıl öce bir ayaya geldi ve seramik malzemeyi keşfetti. Bu zengin toprak tarih boyunca Lidyalılar, Hititler , Urartu, Bizans, Selçuk, ve Osmanlı gibi bir çok medeniyete kucağını açtı.Onların var olmasına ve yok oluşlarına şahitlik etti.MÖ 6000 de, Çatal höyükte ilk seramik yaratıldığında, Çin Medeniyetinin babası kabul edilen Yang-Shao kültürü ilk seramiklerini yapmak için 2000 yıl daha bekleyeceklerdi

Seramik, Anadolu toprağından doğmuş 8000 yıllık bir gelenek.Seramik, tarihi insanoğlunun tarihi kadar eski, tarih boyunca farklı formlarda, farklı medeniyetlerin içinde ortaya çıktı.Bazen çanak olarak, bazen kap olarak, bazen de süs eşyası olarak yada oyuncak olarak ortaya çıktı. Seramik farklı kültürlerin izlerini taşıyarak tarihe ışık tutan önemli bir araç oldu.

Eğer birisi seramiğin çıkış noktasına bakarsa, görür ki, seramik insanlık tarihinin hiçbir yerinde hiçbir zaman göz ardı edilmemiş.Her zaman, artistik karakteri ve doğaya gösterdiği saygı ile gözler önüne çıkmıştır.

Günümüzün eski uygarlıklarına baktığımızda, seramiğin dinsel idollardan tutunda mimari elemanlara, mutfak eşyaları ve dekoratif eşyalardan tutun da iletişim tabletlerine kadar büyük bir alanda kullanıldığını görürüz.

Anadolu’daki seramik formların tarihteki değişimini izlediğimizde bize insanın gelişimini anlatır. İnsanlar önce avcılık yaptılar. Daha sonra toplayıcılıkla hayatlarını sürdürdüler. Bir süre sonra da yerleşik hayata geçtiler. Yerleşik hayata geçmeleri Neolitik Devrim olarak adlandırılır ve MÖ 8000-10000 yıllarına rastlar. İnsanaoğlu ilk olarak bu bölümde üretmeye başlıyor. İnsanoğlu bir daha vazgeçmeyeceği seramiği
MÖ 6000-8000 yıları arasında, doğada bulduğu malzemeleri karıştırarak keşfeder.

Şimdiye kadar bulunmuş en eski seramik sanat eseri Anadolu’da ortaya çıktı. Tarihte kaydedilmiş en eski seramik keşifleri Anadolu’dadır. En eski yerleşim üniteleri olan Hacılar ve Alacahöyük’te bulunan çanaklar MÖ 6000 yılına ait. Bu el yapımı eserler tarih boyunca seramik dalında yapılmış en eski sanatsal çalışmalardır. Neolitik devirde başlayan seramik üretimi, sadece günlük kullanımlık canak çomlek formunda ortaya çıkmadı. Anadolu insanı seramiğin dayanıklılığından etkilenerek ondan dinsel törenlerde kullandığı tanrı heykelleri yaptı. Süs eşyaları ve takılar yaptı. Kilden yaptığı lambaları mağarasında kullandı, mektuplarını kil tabletlere yazdı, ölülerinin külünü kilden yaptığı çanaklarda taşıdı

Seramik var olduğu medeniyetin sosyal ve kültürel gelişimine ışık tuttu. Türkler Anadolu toprağına ayak bastıklarında önce Selçuklular, sonrada Osmanlılar tarihi mirası devraldılar. Seramik ve çanak ünlü Osmanlı Çinisine dönüştü. Hala bir çok tarihi binada İznik Çinisi canlılığını korumaktadır. 8000 yıl önce bu topraklarda başlayan gelenek batı ve doğu kültürlerini de içine katarak devam etmektedir. Türk seramiği geleneği sanatla ve seramikle birleştiren Osmanlı mirasını devam ettirmekte.

0 Comments